Posts

Showing posts from March, 2019

Çay Koşturur

Koşmaya neden başladığımı hatırlamıyorum? Neden korktum ki? Her neyse her şey saat üç sularında oldu. Öğleden sonra üç yani. Kadıköy’deydim. Her zamanki mekandaydım. Hani derler ya hiç beklemediğin anda gerçekleşir her şey. Resmen onun gibi bir şey oldu. Oturmuşum Jane Austen ablamızın Emma kitabını bilmem kaçıncı kez okuyorum, kaldırıma gözüm çarptı. Dikkatimi dağıttı. Hani orada bir şey  olsa ilgi çekici tamam diyeceğim. Ama in cin top oynuyor. Herkes sanki siestada. Bir rüzgar esti. Lodos mudur nedir işte. Her neyse, saçlarım uçuştu falan. Sonra bir çay istedi canım. Garsona el ettim, bir kelime bile etmeden çay siparişini verdim. Bu detayı da niye paylaştıysam sizinle? Sonra olaylar bir anda yavaş çekim gerçekleşmeye başladı. Çay bana doğru geliyordu. Karşı konulmaz bir şekilde elimi uzatacaktım ki, o anda dengemi kaybettim. Çayı vereyim derken garson elime döktü çayı. Elim yanmadı, kavruldu, pişti, morardı. Elim çok acıdı. Ben tepki veremeden koşmaya başladım. Hala koşuyorum....

Mevsim Salata

Çok sıkıldım. İpin ucu kaçınca, kestim. Duvarlar ördüm ve hepsini farklı renge boyadım. Deprem oldu yüreğimde ve hepsi yıkıldı bir bir. Şiddeti yüksekti, ama neyseki ölemedim. Duygusuz olmak isterdim beyefendi. Ama siz var olanı zaten tükettiniz. Dibim tuttu, bayatladım, ekşimiş bir haldeydim. Yemekleşmek diye bir terminoloji var. Biraz ondan biraz şundan koy. Nohutlu pilav sensiz bir hiçim. Ayran iç gecede, Saf ve temiz bir sabahta. Ne zaman öldü içimizdeki ergen? Benimki hala yaşıyor diyene benden bir gazoz. Arabana baktır gitmiş senin egzoz. Kalamışta bir çiroz. Kimdir o yelloz? Oz büyücüsü olmak isterdim. Kozlarımı büyük oynamayı severdim. Ta kalbimden yaralandım anlasana. En dibinden. Ekmek banma yüreğime. Kelimleler kifayetsiz. Senin güzelliğine…

Günlük Meşgaleler

Kafamı kaldıramayacak kadar yorgun olmama rağmen onunla vakit geçirmek beni çok mutlu ediyor. Ondaki kimyadan mı biyolojiden mi fizikden mi bilemiyorum. Ama ne hikmetse beni etkileyen bir şeye sahip olduğu kesin. 3 yıldır bu kadar rahat konuşabildiğim birine denk gelmemiştim. Ama artık her şey çok güzel. Kafam güzel ya. Hayat bana güzel. Bir daha güzel kelimesini kullanmayacağım. Söz. Yolda yürüyordum. Her zamanki gibi koşar adımlarla. Onu fark etmemiştim bile aslında ilk başta. Çünkü bende miyop vardı. Gözlük de yakışmıyor diye takmaktan pek hoşlanmazdım. Her şey üç saniye içinde oldu. Kafamı elektrik direğine çarpmam yani. Ne sandınız aşık olacağım kişiyle mi karşılaştım falan mı? Yok kız sonra kafam çok acıdı, azıcık kanamış da olabilir. Biri ambulans çağırsın diye bağırdım çünkü ben kandan korkarım. Her neyse, acilde uzanırken uyanmışım. Annemlere haber vermediğimi düşünüyordum fakat sonra onlarla karşılaştım. Doktor aşırı yakışıklıydı. Ama yüzüğü vardı. O kafada bile bu tür kon...