Puro Kokusu


Karpuz yemek isterdim şu an. Ve aynı zamanda caz da dinlemek isterdim. Şöyle güzel bir deniz havası da almak isterdim. Pembe bulutlarla dolu bir gök manzarası da hiç fena olmazdı. Yalnız olmak ister miydim acaba? Yanımda en merak ettiğim insan olsun isterdim. Hiç tanımadığım ama bilgi edinmek istediğim biri olsa mesela. Önyargısız bir şekilde bir buluşma olsa. Her şey organik gelişse. Zorlamadan ya da hiçbir amaç gütmeden. Ne seks için ne sevda… Sadece iki insan anın tadını çıkarsa. Ya da belki bir üçüncü kişi daha katılır onlara. Ortak bir arkadaşları çıkar. Bir anda bir orkestra belirir denizin ortasındaki bir gemide ve çalan şarkı Wonderful Life olur. İşte o an biri dese ki “Bu şarkı da çaldıysa eğer şu filmi izleyelim.”, sonra bir anda bir banko vizyon çıksa karşımıza. Hiç bilmediğimiz bir komedi filmi oynatılsa. Belirli bir konusu olmayan belden aşağı esprili absürt bir film yayınlansa. Ricky Gervais tadında. Hunharca kahkaha atsak. Kafalar güzel olacak kadar 8 vol.’luk la chouffe içelim. Yanımızda biri sarhoş olup delirsin. Dans etmeye başlasın. Sonra birden filmi pür dikkat izleyenler bile ayaklansın ve dans başlasın. Bir kadın sesi duyulsun bir anda. Soul bir parça söylese. Şöyle bir güzel kendimizden geçebilsek. Ve bir anda uyansak. Çünkü bu bir rüyadan ibaret. Bunu sen de biliyorsun. Bilinçli olarak bunu yaşayamazsın. Ancak bir hayal bunu sana yaşatır. Ama çok istersen git netflix and chill yap. Bir de güzel bir dondurma ye aynı anda. Pek farklı bir hissiyat yaşamazsın bundan. Hayal kurmanın sınırı yok. Tek sıkıntı her sabah aynı güne uyanan bedenlere sahip olmamız. Karpuzu kestiniz mi ya? Evet kesmişler. Onu yemeye gidiyorum. Gerisini yaşamayacağım muhtemelen. Belki spotifydan vh1 classics dinlerim sonra uyurum. İlk senaryo daha iyi değil mi ama? Başlık da sırf dikkat çeksin diye. Diğer türlü okumuyorsunuz ben ne yapayım?

Comments

En Çok Okunan

İtiraf

Anahtar

Yat Macerası

Clara’nın Olağanüstü Hikayesi

Tam da Kalbime