Yalıda Din Ayini

Yalıda Din Ayini- Işıl Taner

Geçen gün bir hikaye okuyordum. Kuşların nasıl bir ilişki halinde bir arada yaşadıklarına birazcık değiniyordu. Herkes deniz kenarındaki en güzel kayayı kapmak için savaşıyordu. Daha çok kavga gibi değil de ast üst ilişkisine uyacak şekilde bir kast sistemi kategorisindeydi. Ama sözcükler çok güzel seçilmiş ve alegorik bir anlatım hakimdi öyküde. Aslında değinmek istediğim başka bir nokta var. Biz insanlar da kendi aramızda bir rekabet içindeyiz. En iyi parası olan işi kapmak ne bileyim en iyi okulda okumak için ders çalışmak… Fark edince diyorsun ki ne çok kendimi hırpalıyorum. Ne bileyim bu sistemi biz insanlar kendimiz oluşturup kendimiz içinde boğulup strese gömülüyoruz. Korkumuzun ecelimize faydası yok belki ama en ufak bir şey bile bizde endişeye sebep oluyor. Ne bu hiddet ne bu celal? Sakin ve dingin bir kafaya sahip olmak niye bu kadar zor? Sonra düşünüyorum eğer bir Tanrı varsa neden kullarına bu tür duygular hissettiriyor? Ya da arkadaşım fikri gibi Tanrı dünyayı yaratıp kaçıp gitti mi? Kafamda deli sorular… Hangisi doğru hangisi yanlış ya da hangisi etik hangisi değil, kime göre neye göre, hangi kuruma hangi mecraya göre… İyilik de göreceli olabilir mi? Cennet ve cehennem de bu dünyada olabilir mi? Ya da biz insanlar sonu olmayan bir dünyada ilerleyen bir piyon muyuz, bir at, kale veya fil tarafından yenilmeyi bekleyen? Ya da yolun sonuna kadar engelsiz gidip vezire dönüşen bir piyon muyuz acaba? Kim bilebilir? Kim kanıtlayabilir bütün dinsel dogmaların doğru olduğunu? Kim diyebilir bu tarihte şu şu peygamber şunu yaptı. Bilemiyorum belki çok sorgulayıcı bir yaklaşım ama etrafımızı incelemeden tünelden veya at gözlüklerinden bakar gibi yapmanın hiç ama hiç doğru olduğunu düşünmüyorum. Bana deliller gerek. Görmem hissetmem gerek. Olmayan bir şeyin varlığına inanmak çok imgesel ve soyut bir olay. Birçok arkadaşım ateist. Bir zamanlar aynı durumdaydım. Bir gün Steve Jobs’un bir konuşmasını izliyordum. Ve kulağımın tek üstünde durduğu şey ‘Bir şeye inanın. Karmaya veya tanrıya ama bir şeye inanın.’ bu sözlerdi. O an karmaya inanmaya ve bir tanrının varlığının beni ne kadar rahat ve sakin bir insan yaptığını gördüm. Hissettiğim şey bana güç verdi. Birinin sözü bir başkasını harekete geçirmişti ve o an anladım ki insanlar dünyayı değiştirebilir. Çok küçük de olsa başarabilir. 

Comments

En Çok Okunan

İtiraf

Anahtar

Yat Macerası

Clara’nın Olağanüstü Hikayesi

Tam da Kalbime