Posts

Showing posts from January, 2018

Gey ve Gey Olacak

Kepenkler indirilmiş. Hiçbir iz yoktu. Gitmiş olabilir miydi? Söylediği gibi… Ya bıraktıysa beni, ne olacaktı? Gecenin karanlığı kadar karanlıktı geleceğim. Yıldız yoktu. Hepsi kaymıştı. Benim hayatım nasıl kaydıysa. Ben ne güzel bir çiçektim oysaki. Toprağımı yadırgadım. Sulanmadım. Sevgisizdim. Soluverdim bir anda. Tam da bu saniye. Gözümün feri gitti. O çılgın istekler, o hayaller… Sükutu   hayalden korktum. Başıma geldi. Peki ne yaparım şimdi? Havanın soğukluğundan, tir tir titriyordum. Karşıdaki bakkal açıktı. Ona soracaktım. Ama o an değişik bir rüzgar esti. Toprak kokusu başımı döndürdü. Her şey iyi olabilir dedim. O çiçek belki tekrardan dirilebilirdi. Hemen koşmaya başladım. Eski köşkün yanındaki yemyeşil parka gittim. Her zaman birbirimizi orada beklerdik. Çoğunlukla o geç kalırdı. Ben de çok erken gelirdim. Dayanamazdım. Onu görmek için yanıp tutuşurdum. Fabrikadaki işim bitince hemen bitiverirdim orada. Zaten o yüzden bana çiçek derdi. Hatta “Sen hayatıma çok erke...

Gerçeklere Dayanmamaktadır

Okul yemekhanesinden tanımadığım 4 kişiyleydim. Eski arkadaşlarımı görmüştüm. En yakın arkadaşım Barbara beni takmadı bile. Yanına gittim. Tepki sıfır. Benimle konuşmadı. Diğer arkadaşları zaten beni takmadı. Zaten loş bir ortam bir de onların bana olan hıncını gördüğümde şaşkına döndüm diyemem ama etkiledi bir gıdım. Her neyse. Beni pas geçip gittiler gözümün önünde. Sonra ne mi oldu? Eski arkadaşlarımla yeni arkadaşlarım bir araya gelip beni satma işlemi gerçekleştirdiler. Ben de babama gittim. Neyseki bir anda babam geldi. Onu gördüğümde kulaklığımda Good Rockin’ Daddy çalıyordu. İlginç bir tesadüftü. Sonra yemekhanede yeni bir kampanya yapıldığı kulağıma çalındı. Aslından dev bir pankarta yazmışlar: “Herhangi bir yemekten yabancı bir madde çıkacak olursa, madde sayısı kadar 50 kuruş iade edilecektir.                               ...

Bir Başkasının Cenneti

Şarkı söylüyordu. Sokağın ortasında, bağıra çağıra. Anlam veremedim. Giyinişi çok güzeldi. Tam bir çingene gibi ama rengarenk ve çok yakışmıştı giydiği her şey. Oradan buradan yürüttüğü kıyafetler gibiydi. Hayır uyumsuz denemezdi. Ahengi vardı. Şarkı çok tanıdık gelmesine rağmen çözemedim. Ve bir anda yola fırladı. Çok hızla gelen bir otobüs onu resmen çiğnedi. En son gördüğüm şey savrulan bacaklarının kan fışkıran yerleriydi. Otobüs şoförü orada baygınlık geçirdi. Yolcular bir bir aşağı indi. Ama kimse kadına yardım etmedi. Ben depar atarak ona ilerledim. Lastik bacaklarından ve kollarından geçerek onu ezmişti. Kadın şok içindeydi. Hemen 911’i aradım. Hemen, daha toplantıdan yeni çıkmıştım, takım elbisemin ceketini çıkardım ve gömleğimi onun kanlı bölgelerine turnike yaptım. Yırttım o saniyede zaten gömleği. Nasıl bir güç geldi bilmiyorum. Yaşam çok büyük bir savaştı zaten. Acil servis geldi. Ben onu bırakamazdım. Kimsesi yok olabilirdi. Arabamla gideceği hastaneye kadar eskortluk et...

Her Şey Seks Değildir

O gün içkinin ardı arkası kesilmiyordu. Ben de dur demiyordum. 40’ında bir erkeksen ve hala bir kadının yoksa; başka seçenek kalmamıştır. Şarkılar beni gençliğime götürdü. İş yemeği ancak bu kadar eğlenceli geçerdi. Yıllardır bu kadar iyi bir yılbaşı geçirmemiştim. Bizim masada ağır toplar oturuyordu. Ama yine de onlar da iyi bir haldeydiler. Ben bir ayaklanıp gittim. Karşıma bizim ofisin en güzel kızı Jessica çıktı. -Mutlu yıllar Jessica! -Sana da Alfred. Bugün hiç dans ettiğini görmedim. Acaba sen de mi yaşlandın? -Ben kendimi sonrasına saklıyorum. Sakladığım bir şey yoktu. Çünkü kimse yoktu. Aslında ben de yoktum. Yılbaşı’nda doğmuş olmak benim suçum değil. Yine golü doksandan attılar. Neymiş yaşlanmışım. Yıllardır hiçbir kadın bu kadar ağır bir laf etmemişti. 10 yıldır kadınların gözdesi bir insanım. Yani öyleydim. 3 yıldır bende bir sıkıntı çıktı işte. Hiç de sevmiyorum herkese söylemeyi. Ama ben var ya ben… Hani ben… Yok canım dersin! Evet, evet. İktidarsızım. O yüzd...