Makyaj Yapmak Önemli
Pembe panjurlu terzi
dükkanımı her sabah 6.30’da açarım. Her çeşit müşterim olur. Geçen sene bir
stajyer kız almıştım ama çok da memnun kalmadım. Son zamanlarda aşırı bir talep
olmaya başladı. Ben de bir ilan verdim ayrıca da cama bir afiş astım. Aslında cinsiyet
önemli değil bana göre. Eğitebileceğim genç bir zihne ihtiyacım var. İkinci günü
bir genç çocuk geldi. 24 yaşındaymış. Geçen yıl okulu bırakmış ve iş aramaya
koyulmuş. Bizim caddenin yakınında oturuyormuş. Ne istersem yapacağını söyledi.
Adı da Jonathan Nerst’miş. Çocuk akça pakça, kahverengi gözlü ve siyah
saçlıydı. Çok saf ve iyi kalpli bir izlenim bıraktı bende. Ama daha ilk
başvuran olduğu gibi biraz da toy görünüyordu. Ben de numarasını aldım. Çok talep
var dedim. Ne yalan ama? O da çekingen bir şekilde sorun olmadığını,
bekleyebileceğini söyledi. Aslında ilke göre fena değil diye düşündüm.
İki saat sonra, fötr
şapkalı bir kız çıkageldi. Kocaman kopkoyu gözleri ve silikonlu dudakları
vardı. Elindeki sigarayı kapı önünde söndürdü ayağıyla çiğneyerek. Hiç hoşuma
gitmemişti. Çok önyargılı bir biçimde içeriye buyur ettim. Çok kaprisli konuşuyordu.
Pazartesi ve Cuma’ları çalışamayacağını, yoğun bir programı olduğunu ve
işlerini yavaş yaptığını falan söyleyince daha da işkillendim. Ben sizi ararım
muhabbetine girdim ve kovdum gibi oldu biraz. ‘İkide bir’ diye düşündüm.
O gün erken çıkmaya karar
verecekken bir genç çocuk geldi. Sapsarı saçları, masmavi gözleri, çok tatlı da
bir tarzı vardı. İçeriye nazik bir şekilde, kapıyı çalıp onay bekledikten sonra
süzülerek girdi. Çok akıllı birine benziyordu. İşe talip olduğunu söyledi. Harvard’dan
mezunmuş. Tek istediği şey kafasını dağıtacak bir işmiş. Çok yoğun olmasını
istemiyormuş. Elinden geldiğince öğrenebileceğini söyledi. Bunları duyunca işi
direk ona verdim. Diğer gün iş başı yapmasını söyledim.
Sabah geldiğimde dükkan
açılmıştı, içeriden mis gibi kahve kokusu geliyordu. İçerisi tıklım tıklım
müşteri kaynıyordu. Tüm siparişleri benim dilediğim şekilde not almış ve
bazılarına başlamıştı. Müşterilerle ilgilendim. Sonra içeride sadece ikimiz
kaldığında, bunu nasıl başardığını sordum ona. Bana dediği şeyle tuhaf
hissettim:
--Aslında o gelen kız
bendim. Sadece Harvard’da yaptığım psikoloji üzerine olan doktora tezimin bir
parçası olan bir deneydi. İş görüşmelerinde verilen yanıtların ve ilk izlenimin
ne kadar önemli olduğu hakkındaydı. Ama bu işi gerçekten istiyordum. Yani bir
taşla iki kuş vurmuş oldum. İstememin sebebi de para kazanmaktı. 2 ay sonra bu
sunumu sunmak için İngiltere’ye uçacağım. Öncesinde yapabildiğim her yerde bu
deneyi gerçekleştireceğim. Bu bir turne gibi olacak. O yüzden paraya ihtiyacım
vardı.
--Peki o zaman. Sen bana
şunu söyle, bu işi yapacak mısın yapmayacak mısın?
--Yapacağım. Hatta bu işi
iyi yapabilmemin sebebi de geçen yıl aldığınız stajyerin de ben olmamdan gelir.
--Sen trans mısın?
--Sizin kadın stajyer
istediğinizi anlamıştım. Çünkü ilk kendim gibi gittim ve siz beni istemediniz.
Kadın gibi olunca ilk saniye de alındığımı söylediniz. Anlayacağınız sizin
psikolojinizi inceleyerek bir deney yapmaya karar verdim. Hem cinsiyet
konusunda seçici olmanız hem de önyargılı olmanız bu konuda çok büyük iki
etmendi. Açıkça söylemek gerekirse sizin yaşamınız sayesinde doktora yapıyorum.
Bir minnet duyuyorum size. O yüzden burada size destek olmak artık benim için
önemli bir sorumluluk haline geldi. Birazdan buraya okulumdaki öğretim görevlileri
gelecek. Sizinle tanışacak. İstemezseniz anlarım.
--Nasıl yani beni mi
görmek istiyorlar?
--Açıkça söylemek
gerekirse evet. Siz bence güzel kıyafetlerinizi giyin, makyaj yapın gelin. Plaket
falan da verecekler diye duydum.
Bunu duyar duymaz eve
gittim. Hazırlandım. Geri dönüş yolunda dükkanıma girmeye çok yakın dükkanın
önü polis kaynıyordu. İçeride benim çocuk vardı. Kilo kilo toz uyuşturucu
çıkartıyordu polisler. Meğer bu çocuk kumaşların içine arkadaşlarının getirdiği
uyuşturucu maddeleri doldurup bir kamyonetle taşıyacakmış. Ama benim yandaki
bakkal onun soygun yaptığını sanıp polisi çağırmış. İyi ki de çağırmış. Basın
da geldi. Şimdi bakkal da ben de manşete çıktık. İyi ki makyajımı yapmışım. Çok
güzel çıktık vallahi.
Comments
Post a Comment