Zenginlik Kolay Be Gülüm

Üniversiteden bitkin ve aynı zamanda aşırı enerjik bir şekilde çıktım. Geçen gece 2 saatten fazla uyuyamamıştım. Panik atak gibiydi. Bunun farkına varmadım. Yine de okulun yolunu tutmuştum. Fark etmeden çok absürt kıyafetlere bürünmüştüm.
Her zaman otobüsüme bindim. 45 dakikalık bir yolculuğum olurdu her akşam. Ama o zaman olmadı. 15 dakika sonra en lüks alışveriş merkezinde indim. İner inmez daha önceden gördüğümü sandığım bir adam gördüm. Sarışın mavi gözlü ve aşırı yakışıklıydı. O da oraya doğru harekete geçti ve yarı uyku sersemi olan ben onun peşinde gitmeye karar verdim. Onu gayet apaçık bir halde dedektif veya bir sapık gibi takibe aldım. Çocuğu yarı yolda kaybettim. Sanırım tuvalete gitmişti. O kadar uzun boylu bir işe kalkışmayacaktım. En azından o kadar deli değildim. O arada bir yemek mağazası gördüm. Bin bir çeşit yemek kitabı, macaronlar, kap kaçaklar, her türlü şey vardı anlayacağınız. Elime bir sepet aldım ve ne gördüysem içine koydum. Ama sadece yemek kitabı aldım. Kasaya gittim. Hepsini okuyucudan geçirdim. Ve sonra aklımda olan numarayı yapıp işe koyuldum. Hepsi geçirilmişti. Bana 740 gibi bir miktar okudu bayan, ne yaptım biliyor musunuz? Cüzdanımı yavaşça açıp kredi kartım varmış gibi, her zamanki yerine koymuşumdur gibi bir yokladım. Fakat aslında o bir otobüs kartıymış. Kadına bir yanlış anlaşılma olduğunu akbilimle kredi kartımın benzerliğinden falan bahsedip, özür diledim. Bir de dedim ki, birkaç arkadaşımı bekliyorum, onlar gelirse belki hallederiz. Düzmecenin boyut atlamış hali.

Sonra oradan çıkıp en imrendiğim, keşke oradan kıyafet alabilsem dediğim Prede’nin yolunu tuttum. İlk olarak çok masumdum. Sadece baktım, hatta çıkacaktım ama oradaki kadın bir denemem gerektiğini söyledi. Bir de İtalyan kalıpları çok dar 44 beden 40 falan oluyor. Sonra bayağı bir çeşit kıyafet denedim. Ama bir siyah elbise denedim ve ona uygun fashion week ayakkabısına kadar denedim, sonuca ben aşırı şaşırdım. Melek gibi olmuştum. Sonra şu an tam karar veremediğim, Pazar akşamı bir düğünüm olduğunu, arkadaşın, eğer o güne kadar gelmezsem ayırtmamaları gerektiğinden falan bahsettim. Ama benim ismimi istediler, attım her şeyi. Adımı doğru yazdım Melis, soyadıma sevdiğim çocuğun soyadını yazdım ve ünvanıma doktor dedim. Numaralar tamamen atmasyon mail de öyle tabii. Ve oradan ayrıldım. Parasız bir şekilde zengin hayatı yaşamıştım.

Comments

En Çok Okunan

İtiraf

Anahtar

Yat Macerası

Clara’nın Olağanüstü Hikayesi

Tam da Kalbime